Kayıtlar

İnsan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Emanet

Resim
              İsimleri tahdit etmeye çalışmak, onlarla hayatı anlamayı hedeflemek insan olabilmenin en temel dinamiklerindendir. Lakin bu vakıa sanıldığı kadar kolay olmamıştır. Kimi zaman bazı kavramlar kaybolmuş kimi zaman terimler yerini değiştirmiştir. Bazen içinde bulunduğu durum da siyakında ve sibakında bir mana ihtiva edememiş bazen üstündeki urbası ona ağır gelmiş üveyk gibi yıldızlara ulaşamamıştır. Çırpınmış belki fakat ulaştığı yer yalnız lafız çeperi olmuştur. Kıramamıştır o dar geometrisini. Harf gölgelerinden kaçamamış ya da satır çizgileri onu hapsetmiştir. İster Arap giysileri giymiş olsun ister smokin isterse kimono fark etmeksizin yengi değil de yenilgi ile yazılmış isimleri. Bazen de en özel günlerde en güzel zaferlere tanıklık etmişler. Güneşin çığırtkanı olmuşlar. Baharı ilk onlar duyurmuş. Kırlangıçların kanatlarında kıtalar aşmış, hayatı insanın sandığından daha uzak ufuklardan şerham şerham tütsülenmiş o lezzetleri ile getirmişler. Yani kiminde yaşamın şarkısın

Mavera Atlasında İnsan

Resim
  Ayâr-ı zâtı merdüm-zâdenin aslâ nihân olmaz Zer-i meskûk muhtâc-ı mihenk-i imtihân olmaz      Yokluğunu bırakarak varlık ufkunda doğmuş, güzergâhına melekût aleminden başlamış ceberût ufkuna gözlerini dikmiş ve mefkuresini lâhuti alemlere çevirmiş ateşten kanatları ile insan bir üveyk gibi tüm letafet ve kesafeti beraberine alarak seyyah edasına bürünmüş ve o son seyahatine başlamıştır. Tüm müstesna hasletleri yanında, olabildiğince yükünü de boynuna asmış halde vicdan damarlarında her mevcudiyetini “Hu” nidaları ile sarmaya gayret etmiş ve dünyasına adım atmıştır. Melekût aleminin yankılarını aynasında taşıyarak göğsünde karşıladığı idealleri ile ceberût dağlarını tırmanmaya başlamış akabinde kendisini basiret ve feraset menbağı lâhuti alemlere müteveccih bulmuştur. Nefha-i ilahinin rûhefzâ tüm rayihasının hayat damarlarında dolanmasına tanıklık etmiş bir vaziyette bütün mükemmel isim ve sıfatları ile O’nu (c.c), eline aldığı adese/mercek ile aramaya koyulmuş ve alemin tam ortas

İnsanın Hikayesini Anlatmak!

Resim
  "Hikâyeleri anlatanlar toplumu yönetir."   Platon      Kendi hikayesini anlatırken mağara temsilini kullanır Platon. Kademe kademe işlediği o dar dünya sadece basit antik bir anlatıdan ziyade insan için aktarıla gelen görüntünün en metaforik tariflerinden birisidir. Bundan mütevellit olmalı ki üstte zikredilen ifadeyi serdetmiş olsun. Çünkü anlatmak zihinlerin oyunu; zihinler ise beden için kaptan hükmündedir. Evet bu ibarelerden anlıyoruz ki her anlatı/hikâye/kurgu her yaşam için bir yön ya da rol tayinindir. Bu nedenle de hikâye de olay örgüsü kimin ilmekleri ile dolanmışsa onun resmini ancak verebilir. Lakin hikayeler hiçbir zaman tek kurgudan oluşmaz ya da anlatılar her zaman istendiği gibi ilerlememiştir.      Ve nitekim her hikâye de mutlu sonla bitmiyordu. Bazıları o güzel aşkları sürdüremiyor bazıları yaptığı işin sonunu göremiyordu. Hayatta bulunan için yaşam, kendisini çözmeye çalışmanın ne kadar trajikomik olduğunu her seferinde insanın o unutkan zihnine mü