İnsanlık Tümcesi!
"Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen" ( Şeyh Galip ) İnsanı bir tümce içine sığdırmak istiyorum bazen. Her insanı teker teker ya da bir tümel olarak insanlığı. Öyle şümullü olsun ki bu tümce, yetmiş iki milleti birden kucaklasın mesela. Öyle bir dünya inşa etsin ki pirim Yunus gibi yüz yıllar sonra bile hoşgörüsü ile kaim olabilsin. Anadolu irfanını taşısın mesela. Maddeye inen gözlerin maneviyatta nasıl kör olduğunu bilerek maddeyi, o som elementi soysun ve ortaya latif bir cihaz elde etsin. Kâinatı, o som olandan yormasın. Soyut olandan sürdürsün. Soyut olanı somut olandan sıyırıp alsın. Alsın ki elimize geçenle değil yüreğimize sinenle uğraşalım. Sinsin gönlümüze ve oradan da dilimize bir cevher gibi yürüsün. Uğrasın satırda, defter çizgilerine hapsettiğimiz kelimeler ve cümleler birer birer dilimize/gönlümüze. “Neyin olduğunu” değil de “neyin olmasını” isteyelim. O tümceler bize insanı öyle anlatsın ki mesela onu Anka k