Kayıtlar

peygamber etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ve İnsan Yanıldı | İnsanlık Tümcesi

Resim
  Ve insan yanıldı…      Tarihin tanıklık ettiği kadarına vakıf olarak insanı her kaleme alıp onu satırlara dökmeye çalışsak yanıldığı, unuttuğu ve tekrar yanıldığı gözler önüne serilecek yegâne hakikattir. Sanıyoruz öyle de olmalı ki ismi nisyan ile anılsın cismi aciz kalsın. İlk insan ve peygamber Hz. Adem’den bu yana nice unutkan ve bundan dolayı geri dönmeyi borç bilmiş beşer ile doludur kitaplarımız. Yaptığı hatalar ile gizli gizli kendi önüne ördüğü engellerini kendinden bilemeyecek kadar da bedbaht olan bu canlı hem cahil yani bilmeyen hemde zalim yani karanlıkta kalanın ta kendisidir. İşte bu satırlar ile bazı telmihlerde bulunmak istedik. Bazı yanılgı ve bazı tevbelere. Ve insan yanıldı…      Yolcu henüz başındaydı yolun. İlerlemek şöyle dursun yürümek nedir bilmezken daha ona koşmak hatta uçmak vadedilmişti de o anlayamamıştı. İşte o zamanlarda imtihan sırrınca yanına bir de ondan olan bir hayat bahşedilmişti. İsmi hayat veriyordu duyulduğunda. İsmi tüm insanların analı

Emanet

Resim
              İsimleri tahdit etmeye çalışmak, onlarla hayatı anlamayı hedeflemek insan olabilmenin en temel dinamiklerindendir. Lakin bu vakıa sanıldığı kadar kolay olmamıştır. Kimi zaman bazı kavramlar kaybolmuş kimi zaman terimler yerini değiştirmiştir. Bazen içinde bulunduğu durum da siyakında ve sibakında bir mana ihtiva edememiş bazen üstündeki urbası ona ağır gelmiş üveyk gibi yıldızlara ulaşamamıştır. Çırpınmış belki fakat ulaştığı yer yalnız lafız çeperi olmuştur. Kıramamıştır o dar geometrisini. Harf gölgelerinden kaçamamış ya da satır çizgileri onu hapsetmiştir. İster Arap giysileri giymiş olsun ister smokin isterse kimono fark etmeksizin yengi değil de yenilgi ile yazılmış isimleri. Bazen de en özel günlerde en güzel zaferlere tanıklık etmişler. Güneşin çığırtkanı olmuşlar. Baharı ilk onlar duyurmuş. Kırlangıçların kanatlarında kıtalar aşmış, hayatı insanın sandığından daha uzak ufuklardan şerham şerham tütsülenmiş o lezzetleri ile getirmişler. Yani kiminde yaşamın şarkısın

Mahbûb-ı Hudâ nûr-ı Cenâb-ı Hak’sın Ya Resulullah

Resim
  Canım kurban olsun senin yoluna, Adı güzel, kendi güzel Muhammed, Şefâat eyle bu kemter kuluna, Adı güzel, kendi güzel Muhammed      O’nun (s.a.v) hayatını anlatmak, kelimelerle tarif etmek neredeyse mümkün bile değildir. İnsanlara insanın mayasını ve manasını öğreten, melekût alemlerinin o dünde kalmışlığını ceberut ufuklarından gösteren ve lahutî alemleri bize hedef bildiren, yıldızlara uzattığımız merdivenleri kendi ellerimizle bize yaptıran o Zat’tır. O (s.a.v) ki insanlık için rahmet üzre gönderilmiştir. Hatta kimi kelam-ı kibarda yaratılış sebebimiz addedilmiş O’nunla (s.a.v) can bulmuşuzdur. Evet insanlık O’nunla (s.a.v) yaratıldı. Tekrar fıtrata O’nunla (s.a.v) erebildi. Ahlakını/yaratılışını O’nunla (s.a.v) sağalttı. Kendisini O’nun (s.a.v) ikliminde yetiştirdi. Ve ancak böyle bir buutla kendi bulunduğu o dünyadan Merhum mütefekkir Meriç’in dediği gibi yıldızlara merdiven atabildi. Ve belki öteleri ancak böyle duyabildi. İşte bu konu dahilinde bende dilim döndüğünce O’n

İnsanlık Tümcesi!

Resim
"Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen" ( Şeyh Galip )      İnsanı bir tümce içine sığdırmak istiyorum bazen. Her insanı teker teker ya da bir tümel olarak insanlığı. Öyle şümullü olsun ki bu tümce, yetmiş iki milleti birden kucaklasın mesela. Öyle bir dünya inşa etsin ki pirim Yunus gibi yüz yıllar sonra bile hoşgörüsü ile kaim olabilsin. Anadolu irfanını taşısın mesela. Maddeye inen gözlerin maneviyatta nasıl kör olduğunu bilerek maddeyi, o som elementi soysun ve ortaya latif bir cihaz elde etsin. Kâinatı, o som olandan yormasın. Soyut olandan sürdürsün. Soyut olanı somut olandan sıyırıp alsın. Alsın ki elimize geçenle değil yüreğimize sinenle uğraşalım. Sinsin gönlümüze ve oradan da dilimize bir cevher gibi yürüsün. Uğrasın satırda, defter çizgilerine hapsettiğimiz kelimeler ve cümleler birer birer dilimize/gönlümüze. “Neyin olduğunu” değil de “neyin olmasını” isteyelim. O tümceler bize insanı öyle anlatsın ki mesela onu Anka k