"Bir Vicdan Muhasebesi"
“o zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım” Hem kendi öz bulunuşu hem de kendisinin mahalli/lokal/yerel bulunuşu açısından yani hem özne olarak hem de ne(i)s(e)ne olarak insanın gayeliliği(teleoloji) ve bu gayeliğindeki etik yörüngeleri(etiyoloji) insan için Hz. Süleyman (a.s) kıssasında karıncayı, Hz. İbrahim (a.s) kıssasında güvercini misal vermektedir. Dünya da kapladığı kendi öz-direnci ve kütlesi ile beraber insan, yaşamını mevcudat içerisinde tüm halâ ve melâ kuşakları arasında geçirmektedir. Her şeyin zıddı ile kaim olduğu ve adetullah/sünnetullah dediğimiz sebepler dairesinin mantık çizelgesinde ilerlendiği işbu yaşam süreci, yokluk ve varlıklarla anlam kazanabilecektir. İnsan denen ve eşref ile esfel arasında olan bu canlı; edindiği teklif, verdiği tepki ve eylediği ameller neticesinde ancak kendisi ile kendine kazandırdığı mana ölçüsünde manen değer kesp edecektir. İşte bu hayat dediğimiz sergüzeşt içerisinde âdemoğlu kendisine sunulan iç ve dış birtakım dinamizmle