Teklif'e talip olmak!

      “Allah niyetine ahireti alana dünyayı verir de niyetine dünyayı alana ahireti vermez.”

    “Nasıl böyle olmaz ki zaten? Ahirete niyet etmek demek, Allah’a itaat etmek demektir. Çünkü niyet ibadetin/kulluğun ruhu ve tâ kendisidir.” (Şah-ı Geylani)

    Kulluğa/ibadete riayet etmek o kadar mühim görülmüştür ki, kudema arasında acaba ibadetin terkinde kaynaklanan büyük günah, dinden çıkmaya sebep olur mu bahsinde sohbetler, münazaralar yapılmıştır. Kimi alime göre bu büyük günah dinden çıkmaya sebep olurken kimi alimimize göre günahkâr olduğumuza delâlettir, dinden çıkmaya değil. Peki bu kadar ehemmiyeti haiz bir konuya biz ne kadar vâkıfız?

    İbadet/kulluk ya da daha da geniş bir mana ile anlatmak istersem biz mükellef insanlar olarak ne ile muhatap olduğumuzu ne teklif edildiğini biliyor muyuz? Ayet-i kerimde geçen “Biz emaneti göklere, yerküreye ve dağlara teklif ettik, ama onlar bunu yüklenmek istemediler, ondan korktular ve onu insan yüklendi. Kuşkusuz insan çok zalim, çok bilgisizdi.” İlahi bildirisin de almamız gereken mesaj ne idi?

    İbadet denince ilk olarak akla -İslam özelinde- namaz, oruç vb. dini vecibeler geliyor. Bunların nasıl ifa edildiği bir manada da belki. Lakin üzerinde durmak istediğim konu şu ki bunları niçin yaptığımız meçhul. Bilmiyoruz. Bizim bilmiyor olmamız o şeyin yokluğuna delil teşkil etmeyeceği gibi araştırmamıza da engel değildir. Bu bağlamda ibadeti açıklamak gerekirse -İslam özelinde- “mükellefin Allah’a karşı duyduğu saygı ve sevginin sonucu olarak O’nun rızâsına uygun davranma çabasını ve bu şekilde yapılan iradî davranışları ifade eder. Böylece tamamen dinî olan görevlerden başka kişilerin Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yaptığı her fiil de ibadet olarak nitelendirilir ve ödüllendirilir.” Yani demem odur ki, iyi, güzel ve doğru davranışlarımız. Mubah dairesi içinde olması kaydıyla. Ve her iyi davranış iyiye sevk eder insanı. Acaba? Evet muhakkak öyle çünkü Nebî-yi Zîşan Efendimizin bize Allah’ın mûciz kitabından bildirdiği üzere; “Kitaptan sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayâsızlıktan ve kötülükten meneder. Allah’ı anmak her şeyden önemlidir. Allah yaptıklarınızı bilir.” Amenna ve saddakna.

    Her dinin ibadetleri veya ibadet fikri vardır. Tabi olarak İslam’ında bir ibadet düşüncesi var. Diğerlerinden farklı. Alamet-i farikası mubah dediğimiz çerçeve içerisinde yaptığımız her davranış bir ibadettir. İşini iyi yapmak. Öğrenci için dersine çalışmak, memur için verilen vazifeyi düzgünce yapmak bunlardan belki de en normalleri. Yerden taşı almaya varıncaya kadar ibadet çapı geniş başka din yoktur. Öyle ki sıradan hayatımızda yaptığımız basit bir gülücük/tebessüm ibadet olmaya yetiyor. Peki bir kıstas? Ölçüt nedir? Ne adına yapıyor olmak. İbadet/kulluk ancak Allah adınadır. Her gün kırk sefer okuduğumuz gibi. “(Allah’ım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” (Kur’an 1/5). Amenna ve saddakna

    İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi aslında Allah’ı tanımak ve O’na kulluk etmektir. İster canlı ister cansız olsun her varlık kendi tarzı ve lisanı ile Allah’ı anmakta O’na boyun eğerek secde etmekte, O’nu övgü ile anıp yüceltmekte, dua ve ibadetle O’na yakınlaşmaya çalışmaktadır. (Kur’an 24/41, 22/18, 17/44, 16/48, 13/15) Nitekim yüce Allah hiçbir şeyi başı boş, sorumsuz, oyun ve eğlence olsun diye yaratmamıştır. (Kur’an 3/191, 21/16-17, 23/115,) Hayat bu sırra vakıf oldukça anlamlı ve yaşanır oluyor. Mükellefiyet kulluk bilinci ile itminan buluyor. Bilmek ise iman etmeyi gerektiriyor.

    Bu yazını bitirmezden evvel son bir hatırlatma!

   "Hani babasına ve kavmine şöyle demişti: 'Siz neye tapıyorsunuz?' (Kur'an 37/85)



 

 

Yorumlar

  1. Çok güzel bir yazı olmuş tebrik ederim kardeşim

    YanıtlaSil
  2. Ancak iman edenler gerçekten bilirler.
    Bilmek iman etmeyi gerektirir.

    Yazınız sevdim sevgili Yasin.
    Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için teşekkür ederim hocam. Çok doğru söylediniz.

      Sil
  3. Bu güzel yazı için teşekkür ederim Yasin hocam.

    YanıtlaSil
  4. Doğru ellerde kelimeler ebedi hayata atılmış birer tohum.
    Yazmak da bir ibadet.
    Hep yazmanız temennisiyle ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Şeref duydum.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tövbe; İnsan Olabilmekte Anahtar Kavram

Hakka kötürüm olmak I

"Bir Vicdan Muhasebesi"